Murat Erşen
Bu sene, yeni baskı yapan bazı çevirilerim ve özellikle de verdiğim seminerler sebebiyle birçok kitabı tekrar okumam icap etti. Böylece Derrida’nın yolunda “hepsini okumadım ama bazılarını çok iyi okudum” diyebilirim.
01/25 | Kitap

Bu sene, yeni baskı yapan bazı çevirilerim ve özellikle de verdiğim seminerler sebebiyle birçok kitabı tekrar okumam icap etti. Böylece Derrida’nın yolunda “hepsini okumadım ama bazılarını çok iyi okudum” diyebilirim. Gelgelelim yoğunluk sebebiyle herhangi bir romanı tekrar okumaya fırsat bulamadım ama hiç olmazsa bazılarını dizi uyarlamaları vesilesiyle hatırlayıp teselli buldum.
Yeniden okuduğum kitaplardan biri, Richard Sennett’in Karakter Aşınması - Yeni Kapitalizmde İşin Kişilik Üzerindeki Etkileri. Karakter, ethos ile, dolayısıyla etik ile ilgili. Yatırımı değil, kısa vadeli kârı hedefleyen mevcut ekonomik düzenin yapısını yansıtan akışkan hayat ve esnek çalışma, hem asıl itibarıyla duygusal deneyimlerimizin uzun vadeli boyutuna dayanan karakteri hem de mesleki uğraşlarımızın bir ömür boyu aktığı mecrayı belirten kariyeri aşındırıyor. Hep seri hareket etmeyi, her an değişime hazır olmayı, sürekli risk almayı talep eden “liberal” iş yaşamı ile ahlaki değerler ve istikrar isteyen aile/ilişki hayatı arasında kalan modern birey, sürüklenme deneyimiyle statik yüceltme arasında bocalıyor, bir yandan aile ve cemiyet içinde kültürel muhafazakara dönüşürken, öte yandan ekonomik ve siyasi açıdan refah devletine saldırmaya, muhtaç insanları toplumun asalakları olarak görmeye varıyor. Ekonomik düzenin bir yandan kısa vade parolası diğer yandan anı yaşı mottosu, ikili ilişkilerde sadakat ve karşılıklı bağlılığın altını oyarken, toplumsal ve siyasi yaşamda uzun vadeli bir hedef için çaba sarf etme ya da gelecekteki bir amaç uğruna bugünkü kimi mükafatları erteleme düşüncesi de bir kenara itilmiş durumda. Geçmişle irtibatı kopmuş, gelecek tasavvuru olmayan ve haraketsizliği bir eksiklik gibi gören insanlar için yeni düsturlar: “bırak git”, “kendini adama” ve “fedakârlıkta bulunma”. Kısa epizotlardan ve fragmanlardan oluşan, kendi kendine yeterli dönemsel temalara indirgenmiş bireysel ve toplumsal yaşamda bir kimlik anlatısı ve yaşam öyküsü geliştirmek giderek imkânsızlaşıyor. Sennet’in bazı vurucu cümleleriyle özetlemeye çalıştığım “esnekliğin zamanı yeni bir iktidarın zamanı.” İnsanlar sınırlardan kurtulmuş gibi görünse de, bu düzende “başarılı” olanların yaşadığı şey amoral bir özgürlük.
En önemlisi de, neredeyse bütün çalışanların her an vazgeçilebilir ve her insanın ikâme edilebilir olduğu kapitalist düzende karakterimizi ve kariyerimizi doğrudan ilgilendiren “Bana kim ihtiyaç duyuyor?” sorusunun yanıtsız kalması. Oysa Sennett’in alıntıladığı Ricœur ve Lévinas’ın vurguladığı gibi hem benim kendime verdiğim değer diğer insanların bana ne kadar güvendiğine bağlıdır, hem de bana güvenen insanlar olduğu için, başkalarına karşı davranışlarımdan sorumluyumdur. Kendisine ihtiyaç duyulmadığını hisseden insan güvenilir olmaktan çıkar ve çevresine karşı tepkisizleşir. Kimse kimseye ihtiyaç duymadığında, hatta muhtaçlık bir zafiyet olarak görüldüğünde bireyler hem temelsizlik hem yararsızlık duygusuyla baş etmek zorunda. Sonunda toplumsal ve siyasal olarak ortaya çıkan manzara malum: maalesef ufukta “insanlarca paylaşılan bir mücadele anlatısı ve dolayısıyla ortak bir kader” görünmüyor.
[*] Karakter Aşınması, Richard Sennett, çev. Barış Yıldırım, Ayrıntı Yayınları, 2023.
Comentarios