Sema Kaygusuz
Son yıllarımın en etkili avuntusu bonobolar. Bonobo ve Ateist’i her okuduğumda Hume’a nanik yapan, Nietzsche’nin "üstinsan" ya da güç temelli ahlak anlayışına itiraz eden zarif bir maymunun tatlı kahkahasını işitiyorum.
01/25 | Kitap

Son yıllarımın en etkili avuntusu bonobolar. Bonobo ve Ateist’i her okuduğumda Hume’a nanik yapan, Nietzsche’nin "üstinsan" ya da güç temelli ahlak anlayışına itiraz eden zarif bir maymunun tatlı kahkahasını işitiyorum. Bonoboların yaşantısına bakarsak ahlakın kökeni biyolojik iş birliği ve topluluk bağlarında yatar. Yaşam düzenleri güce değil özdeşime dayanır. Kongo’nun karanlık yağmur ormanlarında yaşayan, genelde dişilerin ombudsmanlık yaptığı bu öpüş kokuş topluluk olmasa, günahkar doğmuş istifçiler olduğumuza inanıp bonobo potansiyelimizi yalanlamaya devam edecektik.
Frans de Waal Bonobo ve Ateist kitabıyla ahlakın kökenini tartışırken şempanzelerle bonoboları karşılaştırır. Bonoboları barış elçileri, şapşal ya da kavgacı tavırlarıyla şempanzeleri de gürültücü kuzenler olarak tanımlar. De Waal'e göre ahlak dediğimiz şey, dinle değil primat atalarımızla başlamıştır. Ama kitabın esas mesajı şu: İnsanlığın yedeği var. Biz şempanzeler gibi sürekli kavga, sabah tartışma, öğlen darbe, akşam mafya hesaplaşmasıyla kavga içinde yaşarken, bonoboların en büyük krizi muzu ötekine vermek. Hadi bu muzu sen ye, yok ben tokum önce sen, aaa olmaz bak önce sen! Bizim biseksüelite kategorimizi yerle bir edip, her sorunu birbirleriyle sevişerek çözüyorlar bir de. Sıcak bir gülümseme, ortak meyve, içten sevgi, kaynağı doğadan gelen müthiş bir özdeşimgücü. Ne tapınak ne kitap ne de alfaların salak salak emirler yağdırdığı hiyerarşik düzen var. Bu alternatif modeli ciddiye alın, diyor Frans de Waal, çünkü bonobolar şaka yapmıyor!
[*] Bonobo ve Ateist, Frans De Waal, çev. Aslı Biçen, Metis Yayınları, 2018.
Comentários