top of page


Sinemada Bakış: Lacan’ın “le regard” (gaze) kavramı ve bakma/görme’den (look, vision) farkı
Jean-Luc Godard 1968'de anlatıya son verdiğini ilan etti. Ona göre anlatı, seyirciler için ideolojik bir tuzaktan başka bir şey değildi, sonraki kariyeri de, görüntülerin radikal bir şekilde yan yana getirilmesi uğruna anlatının terk edilmesinin bir kroniği olmuştur, ancak Hollywood’un, hevesli seyircileri, bakışa ideolojik ihanetinin tuzağına çekmek için kullandığı fantazmatik anlatı mutlaka ideolojik değildir. Fantazmatik anlatı sinemanın politik savaş alanıdır.
Todd McGowan


hayat kuru, hayat kurak
Bir sinema filmine nasıl bağlanılır diye sorulsa, sözü edilen filmin insanın ruhunda açtığı müzikal gamla bağ kurulur, derdim. O özgün gam, başka bir eserde yeni bağlamları rezone edecek kadar kuvvetli olduğunda, bir film anıya dönüşebilir. Sinemanın en belirleyici kipliği deneyimsel geçirgenlik taşıması. İzlemeyi deneyime vardıran etki de bu geçirgenlikten geliyor.
Sema Kaygusuz


''Kuru Otlar Üstüne'' Üzerine ve Hakkında
Süreyyya Evren Büyük tutkularla hareket eden insanlardan çok tutkuları kar altında kalmış, bastırılmış, ezilmiş, etik olarak sorgulanması...
Süreyyya Evren
bottom of page