top of page


“Popüler” Nedir? Kemal Sunal’ın Sonuncu Rolü
... Kemal Sunal kendinde bulduğu bu yüzü oynadı. Öyle ki tüm Kemal Sunal filmlerinin adeta Sunal’ın yüzünü, jest ve mimiklerini tekrarlamak gibi basit bir nedenle çevrildiğini söyleyebiliriz. Hatta tüm filmlerinin Kemal Sunal’ın yüzü tarafından yazıldığını ve oynandığını.
Mahmut Mutman


Televizüel İmgeler, Montaj ve “Muhtelif Haberler”
Sinemanın aksine, televizyon olan biteni şimdiki zamana indirger, en azından geleneksel kullanımıyla. Ama bir farkla, imkânsız olarak olup bitmiş olanın “nasıl imkân dahilinde olduğunu” yani “inanılmazlığını” bir kez daha düşündürerek ve onu kendi (düşünsel) gücünden yoksun kılarak.
İpek Gürkan


Gilbert Simondon: Bireyleşme Felsefesi
Simondon Nietzsche’nin iddia ettiği gibi, her anlamda “tehlikeli belki”nin düşünürüdür. Yarım asrı aşan gecikme başka türlü anlaşılamaz.
Hüsamettin Çetinkaya


hayat kuru, hayat kurak
Bir sinema filmine nasıl bağlanılır diye sorulsa, sözü edilen filmin insanın ruhunda açtığı müzikal gamla bağ kurulur, derdim. O özgün gam, başka bir eserde yeni bağlamları rezone edecek kadar kuvvetli olduğunda, bir film anıya dönüşebilir. Sinemanın en belirleyici kipliği deneyimsel geçirgenlik taşıması. İzlemeyi deneyime vardıran etki de bu geçirgenlikten geliyor.
Sema Kaygusuz


Gösterenlerin Özgür Oyunu: Nuri Kuzucan'ın Pasaj'ı
Mükemmel, her bakımdan tamamlanmış işler sunma konusunda temkinli bir konumu tercih ettiğini belirtiyor Kuzucan, belki de bu buyur etme halini sürekli kılabilmek için. “Olanakları paylaşmadan ya da başkalarının katkısı olmadan yeni bir değer oluşturmanın imkânı yok” diyor, beraber çalışmanın önemine vurgu yaparken. Öyle sanıyorum ki, aynı ilkeyi izleyiciyle ilişkilerde de muhafaza etme, çalıştırma arzusunda.
Abdurrahman Aydın


Gölgeler Arasında
Hannah Arendt’in “tarihsel hakikat” konusunda söylediğini buraya da uyarlayabiliriz: Yazarlar söz konusuysa “mitolojinin o eğlenceli oyun sahasını terk etmemiz” yerinde olur. Sanırım bunu idrak edememek, kişisel olarak sınır çizgisinin bulanıklığını kabullenemeyenlerin kabahati. Ne de olsa neoliberal rasyonalitenin en önemli ezberlerinden biridir bu: Olup bitenler bireyden başkasının kabahati olamaz; dolayısıyla yapısal sorunları çözmekle de birey mükelleftir.
Utku Özmakas


Yara Derin, Bıçak Keskin ve Bir Hiper Metin Olarak Yarabıçak
Ahmet İlhan Ömer Faruk, Yarabıçak’ta, Baudelaire’in yarattığı bu ikilik çağrışımından hareketle, kendi ikilik metaforunu kurmaya çalışır....
Ahmet İlhan
bottom of page