top of page


Afşin Kum ile Söyleşi: Yerli Bilimkurgu
Punctum Söyleşileri’nde konuğumuz, yazar Afşin Kum’du. Romancıyla ''Sıcak Kafa'' ve ''Kübra'' kitaplarından hareketle fantastik ve bilim kurgu öğelerinin Türkçedeki imkânlarını tartıştık. Moderatörlüğünü Murat Erşen’in üstlendiği söyleşide kıyamet-sonrası evren tahayyüllerinden zaman kavramına ve absürdizmin dinamiklerine uzanan bir sohbete eşlik ettik.
Punctum Dergi


Popülizmi Düşünmek: Halkın bir geleceği var mı?
Bugün, bir sözcük her yerde zafer kazanıyor, adalet sözcüğü. Adalet teorileriyle birlikte hem genel popüler duyguda hem siyaset felsefesinde. Ama eşitliğin gerçek dilini de yeniden konuşmaya ihtiyacımız var.
Pierre Rosanvallon


Halkın İkili Kimliği* / Bir Halk Nedir?**
Bizim çağımız, dışlanmışların halkını kökten biçimde elemek suretiyle, halkı bölen yarılmayı doldurma yönündeki -yatıştırılamaz ve yöntemsel- bir teşebbüsten başka bir şey değildir.
Giorgio Agamben


Kukla Tiyatrosu Üzerine
Kleist, (bir zamanlar İnsanın Düşüşü’nü herkesten daha iyi anladığını iddia eden) Kafka ile İnsanın Düşüşü’nü uzak geçmişteki tarihsel bir olay olarak düşünmemize neden olan şeyin yalnızca zaman kavrayışımız olduğu içgörüsünü paylaşır.
Heinrich von Kleist


Karakter Aşınması
Murat Erşen Bu sene, yeni baskı yapan bazı çevirilerim ve özellikle de verdiğim seminerler sebebiyle birçok kitabı tekrar okumam icap...
Murat Erşen


''Halk bir inşadır''
Jacques Rancière Halk, nüfus kitlesi değildir: Halk bir inşadır. Halk yoktur, söylemlerle ve eylemlerle bina edilir. Occupy, Arap Baharı,...
Jacques Ranciere


Dostluk (dostluğa, ölüme, unutuşa ve edebiyat tarihine dair) *
Bir dosttan bahsetmeye nasıl yanaşır insan? Ne methiye düzmek, ne de bazı hakikatlerin tecellisi için. Karakterinin hususiyetleri, varoluşunun biçimleri, yaşamının dönemleri, kendini sorumsuzluk raddesinde sorumlu hissetmiş olduğu araştırmayla uyum içinde bile kimseye ait değildir.
Maurice Blanchot


Sinemada Bakış: Lacan’ın “le regard” (gaze) kavramı ve bakma/görme’den (look, vision) farkı
Jean-Luc Godard 1968'de anlatıya son verdiğini ilan etti. Ona göre anlatı, seyirciler için ideolojik bir tuzaktan başka bir şey değildi, sonraki kariyeri de, görüntülerin radikal bir şekilde yan yana getirilmesi uğruna anlatının terk edilmesinin bir kroniği olmuştur, ancak Hollywood’un, hevesli seyircileri, bakışa ideolojik ihanetinin tuzağına çekmek için kullandığı fantazmatik anlatı mutlaka ideolojik değildir. Fantazmatik anlatı sinemanın politik savaş alanıdır.
Todd McGowan


Auerbach’ın Mimesis Tarihi Üzerine
Geleneksel formların ihlal edildiği anlar / uğraklar, alternatif ilkelerin yeni formülasyonu, yeni bir başlangıç, kişisel konuşma, edebi konuların değişmesi… Bunun sonucunda “insan gerçekliğinin ortak ve çok yönlü dünyasına” ilişkin yeni bir bakış açısı ve yeni bir ton ortaya çıkar: “Modern edebiyatta taklit tekniğiyle, tipi ve toplumsal konumu ne olursa olsun herhangi bir karakter ciddi, problematik ve trajik bir anlayışla ele alınabilir.”
Gunter Gebauer & Christoph Wulf


Aby Warburg ve İsimsiz Bilim
Giorgio Agamben Belki de kültürümüzde şiir ile felsefeyi, sanat ile bilimi, “şarkı söyleyen” sözcük ile “hatırlayan” sözcüğü birbirinden...
Giorgio Agamben


İdol ya da Tablonun Görkemi
Resim, hayranlığı orijinalden çalıp benzerliğe aktararak dünyanın görünürlüğünün prestijini yıkar ve bu anlamda fiziğin epistemolojik önceliğini iptal eder. Bakışı dünyaya dair zincirlerinden ve kozmik hapsinden kurtarır.
Jean-Luc Marion


Ateşböceklerinin Ortadan Kayboluşu
Pier Paolo Pasolini ''Ortadan kaybolan ateşböcekleri değil, görme arzusudur, umut ilkesidir, yeni ateşböcekleri arama kabiliyetidir. Olan...
Pier Paolo Pasolini


Biz hep savaştık: ‘Kadınlar, Sığırlar ve Köleler’ Kurgusuna Meydan Okumak *
Kameron Hurley ... dünyayı, çeşitli toplumsal cinsiyetlerden, karmaşık cinsiyetlerden ve henüz anlatılmamış biricik, tutkulu hikâyelere...
Kameron Hurley
bottom of page