top of page


Ahmaklığa Dair
Böylece, ahmaklığın muhtemelen doğuştan gelen bir kusur olmadığını, fakat insanların kendi kendilerini ahmak yerine koydukları veya başkalarının bunu yapmasına izin verdikleri muayyen koşullarda ortaya çıktığı izlenimi ediniriz.
Dietrich Bonhoeffer


Masumiyet Müzesi
Bir aşk hikâyesinin güzergâhındaki eşyalardan oluşan koleksiyonun kataloğu, çağdaş edebiyatın ve çağdaş sanatın kesişimindeki bu müze-romanda sergileniyor. Müzedeki vitrinler Orhan Pamuk'u sadece eserin yazarı olarak değil, kurgusal bir ressam, bir istifçi, bir koleksiyoner hatta gitgide romanın kahramanı şeklinde ağırlıyor.
Cana Bostan


Bir Kitabın İlk Cümlesi
Cümle yalnızca zihinde değil, bedende de yaşar. Moran, bir cümlenin nefesin ritmine göre uzayıp kısaldığını hatırlatır. Noktalar, virgüller, duraklamalar — hepsi solunumla ilgilidir. Yazmak, bedensel bir tempoyu bulmaktır; parmakların, gözlerin, akciğerlerin ortak hareketi. Bu yüzden iyi yazı nefes alır.
Luna Moses


Şeyler Çağının Sonu
"Ötekinin ortadan kayboluşu, akıllı telefonun bizi yalnızlaştırmasının ontolojik sebebidir. Biz bugün tam da yalnız olduğumuz için bu kadar aşırı ve zorlayıcı şekilde iletişim kurmaktayız. Fakat hiper-komünikasyon boşluğu doldurmaz. Yalnızca yalnızlığı derinleştirir; çünkü onda ötekinin mevcudiyeti eksiktir."
Barış Açar


Hayat Bilgeliği Kılavuzu ve Akıllı Yaşama Sanatı
İnsanın maharetinin de izzetinin de miyarı fazilettir, kısmet değil. Varlıklar arasında bir tek fazilet kendiyle kayyumdur. Onun sayesindedir ki kişinin hayatında daim olur sevgi, öldükten sonra da hatırası kalır baki.
Baltasar Gracián


Yalnızlık Zamanında Aşk
Punctum Kitap Kulübü'nde 15 Ekim'de (online) Yalnızlık Zamanında Aşk'ı konuşuyoruz. Cinsellik sadece doğal, biyolojik bir ihtiyaç mıdır? Dürtü, arzu, cinsellik ve aşk arasında nasıl bir ilişki vardır? Psikanaliz, felsefe ve antropolojiin kesiştiği bu okumaya davetlisiniz.
Murat Erşen


Gelmekte Olan Sinema ya da Yılmaz Güney’i Dekolonize Etmek
Yeşilçam’a, Türk sinemasına, Türklüğe ve Türkiye’ye politik ve estetik olarak sığmayan, oradan taşan Yılmaz Güney ve sinemasını Kürd sineması içerisinde nasıl konumlandırabiliriz?
Sebahattin Şen


“Cor tuum nondum est totum tuum”: Loveable Üzerine
“Bir vaattir bu. (...) Vaat geleceği ne öngörebilir ne de temin edebilir; bir gün seni artık sevmeyecek olmam pekâlâ mümkündür ve bu ihtimal aşktan sökülüp alınamaz, bilakis aşka içkindir. Söz tam da bu ihtimale karşı ancak aynı zamanda bu ihtimalle birlikte verilmiştir.”
Büşra Özcan
![Jean-Luc Nancy’nin Noli me Tangere Metni ve Dokunma[ma]nın İkonografisi](https://static.wixstatic.com/media/893e19_b59bf8bf8cff4f0dbdf59adb5c15576e~mv2.png/v1/fill/w_333,h_250,fp_0.50_0.50,q_35,blur_30,enc_avif,quality_auto/893e19_b59bf8bf8cff4f0dbdf59adb5c15576e~mv2.webp)
![Jean-Luc Nancy’nin Noli me Tangere Metni ve Dokunma[ma]nın İkonografisi](https://static.wixstatic.com/media/893e19_b59bf8bf8cff4f0dbdf59adb5c15576e~mv2.png/v1/fill/w_305,h_229,fp_0.50_0.50,q_95,enc_avif,quality_auto/893e19_b59bf8bf8cff4f0dbdf59adb5c15576e~mv2.webp)
Jean-Luc Nancy’nin Noli me Tangere Metni ve Dokunma[ma]nın İkonografisi
Nancy’nin Noli me Tangere anlatısı bağlamında özellikle istisna olarak tanımladığı durum, İsa’nın dirilmiş [kaldırılmış] bedenine yönelik dokunma eylemini kasten uzak tutmasıdır: “Dokunulmaması gereken, dirilmiş bedendir”
Serap Yüzgüller


Baudrillard'ın Tekil Nesneleri
Mimarlığın, sorunlarını felsefe dolayımıyla düşünmeye başlamasından ziyade eskiden felsefe adıyla anılan şey, sorunlarını mimarlık dolayımıyla düşünmeye başladı. Bu da kaçınılmaz olarak zamanımızın en önemli düşünürlerinden bazılarını (Roland Barthes, Michel Foucault, Jacques Derrida ve Fredric Jameson) mimarlık sorunları üzerine kafa yormaya yöneltti.
K. Michael Hays


İsimler *
"Bir romanda isimler asla tarafsız değildir. Daima bir şeye işaret ederler, hatta işaret edilen doğrudan doğruya aleladelik bile olabilir. Komedi yazarları, hiciv yazarları veya didaktik yazarlar adlandırmalarında coşarcasına yaratıcı veyahut kör göze parmağım alegorik olmanın bedelini göze alabilirler."
David Lodge


Gilbert Simondon: Bireyleşme Felsefesi
Simondon Nietzsche’nin iddia ettiği gibi, her anlamda “tehlikeli belki”nin düşünürüdür. Yarım asrı aşan gecikme başka türlü anlaşılamaz.
Hüsamettin Çetinkaya


Canavarlar Üstüne Tezler
Şimdiye kadar var olan bütün toplumların tarihi, canavarların tarihidir. Homo sapiens, aklın rüyası olarak canavarları getirir dünyaya. Canavarlar sayrılık değil; semptomlar, teşhisler, görkemler, oyunlar ve dehşetler demektir.
China Miéville


Hayaletler, Hayaletler ve Hayaletler
Hayaletbilim, edebi çalışmaların entelektüel kapasitesini artırmaya, edebiyatı ölülerle ilişkimizi sorgulayabileceğimiz, yaşayanların anlaşılması zor kimliklerini inceleyebileceğimiz ve düşünülen ile düşünülemeyen arasındaki sınırları keşfedebileceğimiz bir yer haline getirmeye yönelik çabanın bir parçasıdır. Hayalet, birbirleriyle rekabet eden epistemolojik ve etik konumların odak noktası haline gelir.
Colin Davis


Aby Warburg ve İsimsiz Bilim
Belki de kültürümüzde şiir ile felsefeyi, sanat ile bilimi, “şarkı söyleyen” sözcük ile “hatırlayan” sözcüğü birbirinden ayıran çatlak, Warburg’un vecd halindeki su perisi ile melankolik nehir tanrısı arasındaki kutuplaşmada teşhis ettiği Batı kültürünün şizofrenisinin bir yönünden başka bir şey değildir.
Giorgio Agamben


Beckett, Birkaç Karşılaşma
“Dünyada geçireceğimiz zaman onu kendimizden başka bir şey için kullacak kadar uzun değil.” Bir şairin bu sözü dış güdümlü, tali, başka olmayı reddeden herhangi birine tatbik edilebilir. Beckett ya da dengi görülmemiş kendi olma sanatı.
Emil Cioran


Dehşetin Yoksunluğuna Değinmek
Karasu’nun “Azınlık- Azınlıklar Bir Çözümleme Denemesi” başlıklı yazısının bir uzlaşı talep ettiğini dilinin politik görünümleri yoluyla göstermeye çalışacağım. Psikolojizmden uzaklaşarak ve modernitenin epistemolojik aygıtı olan tarih kavramına bakarak(...)
Bartu Şanlı


Ben de
İfşanın dışarıya çıkardığı nedir: benliğini, şahsi tarihini, bilme biçimlerini deforme ettiği oranda kurmuş bir atık-anı. Haliyle bir ifrazat; “agora”ya boca edilmesi kaygılandırıyor, korkutuyor, sadece taciz suçunun failini değil, sadece kamuyu değil, sözün sahibini de.
Cana Bostan


Mantıksızlığın Estetiği: Quentin Dupieux Sineması
Quentin Dupieux, absürdizm ve sürrealizmi birbirine katıştırarak, günümüz dünyasının kaotik, anlamsız ve kendi yeni anlamsızlıklarını icat eden doğasını yansıtan, oldukça özgün bir yerde konumlanan bir estetik sunmaktadır.
Mustafa Eyigün


Hafızanın Mitolojik Anlamları *
Evrenin ayrılmaz bir parçası olan “geçmiş”i keşfe çıkmak varlığın derinliklerinde saklananları keşfe çıkmaktı. Mnēmosynē’nin şarkısında anlattığı hikâyede tecelli eden batıni âlemin ve doğaüstünün coğrafyasıydı.
Jean-Pierre Vernant
bottom of page




