top of page


Bedenin Antropolojisi
“Suratın coğrafyası dönüşür. Ağız obur olmayı, iştahla açık olmayı, doymak bilmez iştahın veya halk meydanındaki haykırışların yeri olmayı bırakır; psikolojik anlamlara suratın diğer kısımlarında ifade bulan anlamlara katılır artık. Biricik insanın biricik hakikati; öznenin, ego cogito’nun epifanisi.”
Öznur Yılmaz


Kötülük Cemaati
Kötülük cemaatlerinde siyasetin kuruluşu ve bekâsı, hayali kötücül bir düşmandan duyulan korkuya dayanır ve etnik, politik ve kültürel belleğe kazınan bu korku ve nefret her kriz anında yeniden piyasaya sürülen kindar ve gaddar ulusal bir mirasa dönüşür. Bu korku rezervi kötülük cemaatinin iktidar rezervidir aynı zamanda.
Murat Erşen


Kazuo Ishiguro Gibi Bir Çağdaş
Ishiguro devasa bir resim üzerinde çalışan bir ressam gibi. Resmin heybetli, yayılıp genişleyen tarzı bir katedralin tavanını ya da duvarlarını kaplayabilir. Uçsuz bucaksız bir zaman ve muazzam bir enerji isteyen tek bir eser. Hayat boyu sürecek bir iş. Birkaç yılda bir, bu resmin bir kısmını tamamlıyor ve bize gösteriyor.
Haruki Murakami


Roland Barthes ile Mülakat (1973)
"Ben haz üzerine mevcut kanaat olduğunu düşündüğüm şeyi aldım diyelim, bu aslında daha ziyade edebiyat hazzına, metnin hazzına -kabaca söylersek- bir tür gerici bağlam yükler, şahsen ben bir sağ ve bir sol olduğuna inanıyorum, hatta kültürde, edebiyatta bile var bu, benim yapmak istediğim şey aslında onu kitabımın hakiki anlamı kılmak."
Roland Barthes


Becker'in Le Trou'su üzerine notlar
Kont’lar ve Vikont’ların infazları seyretmek için saraylarda kiraladıkları hususi pencereleri vardır. İnfaz günü geldiğinde yüzlerinde maskeyle pencerelerinde yer alırlar.
Övünç Demiray


Kafka’nın Akademi için bir Rapor'unda Dönüşüm
Bilindiği gibi, Kafka’nın eserlerinde fiili dünyada varolan yer ve kişi adlarına veya yaşanmış olaylara doğrudan atıflara hemen hiç rastlanmaz. Fakat bu istisnai parçada RotPeter’ı yakalayıp Avrupa’ya getiren sömürge şirketi, yirminci yüzyıl başında Almanca konuşulan dünyada ve Amerika’da adı hemen herkesçe bilinen Hagenbeck şirketidir.
Emine Ayhan


İki Köpeğin Anlatılmamış Hikâyesi*
Lévinas’ın gözünde Bobby, insanın dünyayı cehenneme çevirdiği somut gerçeklikte, hâlâ insan aklına duyulan güveni ve saygıyı vurgulayan bir felsefi yaklaşımın son neferiydi. Hitler’in gözünde ise Blondi, insandaki merhamet duygusunu küçümseyip, ondaki hayvani mücadeleci içgüdüyü yücelten bir ideolojinin gürbüz ve kuvvetli savunucusuydu.
Elis Şimşon


Thomas Pynchon’ın Anagramları: “Entropi” Öyküsündeki İsimlendirmelere Dair Bir Tez
öyküde çeşitli sebeplerle ABD’ye göç etmek zorunda kalmış göçmen kitlelerinin dört beş dilin aynı anda konuşulduğu, diller arası geçişin doğallıkla yapıldığı polyglot partilerinden bahsedilir. Yeni katılan misafirler bu çokdilli sohbetlere dahil olamadıklarında bir biçimde dışlanır, bu çokdilli vatandaşlar tarafından görmezden gelinirler.
Yasin Karaman


Ahmaklığa Dair
Böylece, ahmaklığın muhtemelen doğuştan gelen bir kusur olmadığını, fakat insanların kendi kendilerini ahmak yerine koydukları veya başkalarının bunu yapmasına izin verdikleri muayyen koşullarda ortaya çıktığı izlenimi ediniriz.
Dietrich Bonhoeffer


Masumiyet Müzesi
Bir aşk hikâyesinin güzergâhındaki eşyalardan oluşan koleksiyonun kataloğu, çağdaş edebiyatın ve çağdaş sanatın kesişimindeki bu müze-romanda sergileniyor. Müzedeki vitrinler Orhan Pamuk'u sadece eserin yazarı olarak değil, kurgusal bir ressam, bir istifçi, bir koleksiyoner hatta gitgide romanın kahramanı şeklinde ağırlıyor.
Punctum Dergi


Bir Kitabın İlk Cümlesi
Cümle yalnızca zihinde değil, bedende de yaşar. Moran, bir cümlenin nefesin ritmine göre uzayıp kısaldığını hatırlatır. Noktalar, virgüller, duraklamalar, hepsi solunumla ilgilidir. Yazmak, bedensel bir tempoyu bulmaktır; parmakların, gözlerin, akciğerlerin ortak hareketi. Bu yüzden iyi yazı nefes alır.
Luna Moses


Şeyler Çağının Sonu
"Ötekinin ortadan kayboluşu, akıllı telefonun bizi yalnızlaştırmasının ontolojik sebebidir. Biz bugün tam da yalnız olduğumuz için bu kadar aşırı ve zorlayıcı şekilde iletişim kurmaktayız. Fakat hiper-komünikasyon boşluğu doldurmaz. Yalnızca yalnızlığı derinleştirir; çünkü onda ötekinin mevcudiyeti eksiktir."
Barış Açar


Hayat Bilgeliği Kılavuzu ve Akıllı Yaşama Sanatı
İnsanın maharetinin de izzetinin de miyarı fazilettir, kısmet değil. Varlıklar arasında bir tek fazilet kendiyle kayyumdur. Onun sayesindedir ki kişinin hayatında daim olur sevgi, öldükten sonra da hatırası kalır baki.
Baltasar Gracián


Yalnızlık Zamanında Aşk
Punctum Kitap Kulübü'nde 15 Ekim'de (online) Yalnızlık Zamanında Aşk'ı konuşuyoruz. Cinsellik sadece doğal, biyolojik bir ihtiyaç mıdır? Dürtü, arzu, cinsellik ve aşk arasında nasıl bir ilişki vardır? Psikanaliz, felsefe ve antropolojiin kesiştiği bu okumaya davetlisiniz.
Murat Erşen


“Cor tuum nondum est totum tuum”: Loveable Üzerine
“Bir vaattir bu. (...) Vaat geleceği ne öngörebilir ne de temin edebilir; bir gün seni artık sevmeyecek olmam pekâlâ mümkündür ve bu ihtimal aşktan sökülüp alınamaz, bilakis aşka içkindir. Söz tam da bu ihtimale karşı ancak aynı zamanda bu ihtimalle birlikte verilmiştir.”
Büşra Özcan
![Jean-Luc Nancy’nin Noli me Tangere Metni ve Dokunma[ma]nın İkonografisi](https://static.wixstatic.com/media/893e19_b59bf8bf8cff4f0dbdf59adb5c15576e~mv2.png/v1/fill/w_333,h_250,fp_0.50_0.50,q_35,blur_30,enc_avif,quality_auto/893e19_b59bf8bf8cff4f0dbdf59adb5c15576e~mv2.webp)
![Jean-Luc Nancy’nin Noli me Tangere Metni ve Dokunma[ma]nın İkonografisi](https://static.wixstatic.com/media/893e19_b59bf8bf8cff4f0dbdf59adb5c15576e~mv2.png/v1/fill/w_305,h_229,fp_0.50_0.50,q_95,enc_avif,quality_auto/893e19_b59bf8bf8cff4f0dbdf59adb5c15576e~mv2.webp)
Jean-Luc Nancy’nin Noli me Tangere Metni ve Dokunma[ma]nın İkonografisi
Nancy’nin Noli me Tangere anlatısı bağlamında özellikle istisna olarak tanımladığı durum, İsa’nın dirilmiş [kaldırılmış] bedenine yönelik dokunma eylemini kasten uzak tutmasıdır: “Dokunulmaması gereken, dirilmiş bedendir”
Serap Yüzgüller


Baudrillard'ın Tekil Nesneleri
Mimarlığın, sorunlarını felsefe dolayımıyla düşünmeye başlamasından ziyade eskiden felsefe adıyla anılan şey, sorunlarını mimarlık dolayımıyla düşünmeye başladı. Bu da kaçınılmaz olarak zamanımızın en önemli düşünürlerinden bazılarını (Roland Barthes, Michel Foucault, Jacques Derrida ve Fredric Jameson) mimarlık sorunları üzerine kafa yormaya yöneltti.
K. Michael Hays


Gilbert Simondon: Bireyleşme Felsefesi
Simondon Nietzsche’nin iddia ettiği gibi, her anlamda “tehlikeli belki”nin düşünürüdür. Yarım asrı aşan gecikme başka türlü anlaşılamaz.
Hüsamettin Çetinkaya


Beckett, Birkaç Karşılaşma
“Dünyada geçireceğimiz zaman onu kendimizden başka bir şey için kullacak kadar uzun değil.” Bir şairin bu sözü dış güdümlü, tali, başka olmayı reddeden herhangi birine tatbik edilebilir. Beckett ya da dengi görülmemiş kendi olma sanatı.
Emil Cioran


Dehşetin Yoksunluğuna Değinmek
Karasu’nun “Azınlık- Azınlıklar Bir Çözümleme Denemesi” başlıklı yazısının bir uzlaşı talep ettiğini dilinin politik görünümleri yoluyla göstermeye çalışacağım. Psikolojizmden uzaklaşarak ve modernitenin epistemolojik aygıtı olan tarih kavramına bakarak(...)
Bartu Şanlı
bottom of page




