Tekrar Tekrar Okudum!
- Punctum Dergi
- 18 Oca
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 May
Punctum Dergi
Kültür yayıncılığında âdet olduğu üzere her sene biterken bir soruşturma yapılır ve yazarlardan, o sene yayınlanan kitaplar arasından hoşlarına giden eserler üzerine kısa bir pasaj kaleme almaları rica edilir. Bu sene Punctum’da bu soruşturma fikrinden biraz uzaklaşarak yazar, editör, çevirmen arkadaşlarımıza 2024’te tekrar okudukları eserleri sorduk. Tekrarın zevkine, yatıştırıcı doğasına ya da bazen de tekrara düşmenin metni sönümleyen işleyişine ilişkin pasajlar geldi. Tarih tekrar ederken, baskın anlatılardan silinmiş geçmişin patikalarına erişim sağlayan bir şimdiki zamana doğru çatallanma kudretiyle dolu iyi bir sene dileriz.
01/25 | Kitap

Italo Calvino ile Açılış
Birkaç tanım önerisiyle başlayalım.
*Klasikler, haklarında asla "okuyorum" sözünü değil, genellikle "yeniden okuyorum" sözünü işittiğimiz kitaplardır.
En azından "çok okumuş" olduğu kabul edilen kişiler arasında olur bu; dünyayla ve dünyanın bir parçası olarak klasiklerle karşılaşmanın tam da ilk karşılaşma olması nedeniyle değerli olduğu gençlik için geçerli değildir. "Okumak" fiilinin önündeki "yeniden" sözü, ünlü bir kitabı okumadıklarını itiraf etmekten utananların küçük bir ikiyüzlülüğü olabilir. Onları rahatlatmak için şunu belirtmek yeterli olacaktır: Bir bireyin "oluşum dönemindeki" okumaları ne kadar kapsamlı olursa olsun, her zaman okuyamadığı çok sayıda temel yapıt kalır geriye. Herodotos'u ve Thukydides'i baştan sona okuyanlar parmak kaldırsın. Peki, Saint-Simon'u? Ya da Kardinal Retz'i? Kaldı ki, 19. yüzyılın [İnsanlık Güldürüsü gibi] büyük dizi romanları da, okunmaktan çok ad olarak bilinir. (…)

(…) olgunluk çağımızda, gençliğimizin en önemli okumalarına yeniden dönmeye ayıracağımız bir zaman olmalı. Kitaplar aynı kalmışsa bile (ama onlar da, değişen tarihsel bakış açısının ışığında değişirler), biz elbette değişmişizdir ve bu buluşma yepyeni bir olaydır. Demek ki, ister "okumak", ister "yeniden okumak" diyelim, önemi yok. Gerçekten de, şöyle diyebiliriz:
*Bir klasiği her yeniden okuma, ilk okuma gibi bir keşif okumasıdır.
*Bir klasiği her ilk okuma, aslında bir yeniden okumadır. (…)
Klasikler, bizim okumamızdan önceki okumaların izini üzerlerinde taşıyarak ve geçtikleri kültür ya da kültürlerde (ya da daha yalın bir dille, dil ya da görenekte) bıraktıkları izi peşlerinden sürükleyerek bize ulaşan kitaplardır.
[*] Klasikleri Niçin Okumalı?, Italo Calvino, çev. Kemal Atakay, YKY, 2014.
***
***
